Boeing’in kalite standartlarına ilişkin endişelerini dile getiren eski çalışan otoparkta ölü bulundu
Amerikan havacılık şirketi Boeing’e ait 737 Max’ın kullanılmayan acil durum kapısının bir anda kopmasıyla şirkete yönelik kalite standartları tartışmaları alevlenmişti. Eleştirilerin odağındaki şirkette 32 yıl boyunca çalışan ve son dönemde Boeing’in kalite standartlarına ilişkin endişeleri dile getiren John Barnett ölü bulundu.
ÖLÜMÜNE İLİŞKİN SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Ölümünden bir gün önce Boeing’e karşı açılan davada ifade vermesi gereken Barnett’in ifadeye gitmemesinin ardından kaldığı otelin otoparkında bir araçta ölü bulundu. Barnett’in “kendi kendine verdiği” bir yaralama sonucu hayatını kaybettiği kaydedildi. 2017 yılında emekli olan Barnett’in ölümüne ilişkin soruşturma başlatıldı. Boeing tarafından yapılan açıklamada, Barnett’in ölümünden duyulan üzüntü dile getirildi.
ÜRETİM STANDARTLARI İNCELEMEYE ALINMIŞTI
Barnett’in ölümü hem Boeing hem de ana tedarikçisi Spirit Aerosystems’in üretim standartlarının yoğun bir incelemeye maruz kaldığı bir döneme denk gelmesi nedeniyle dikkat çekiyor.
UÇAKLARA KALİTESİZ PARÇALAR YERLEŞTİRİLDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ
2010 yılından itibaren North Charleston 787 Dreamliner’ların yapıldığı Boeing fabrikasında kalite müdürü olarak çalışan Barnett, 2019 yılında verdiği bir röportajda baskı altında çalışan işçilerin uçaklara kasıtlı olarak kalitesiz parçalar yerleştirdiğini söylemişti. Uçaktaki oksijen sistemlerindeki ciddi sorunların üstünün kapatıldığını da kaydeden Barnett, bunun acil durumlarda 4 oksijen maskesinden birinin çalışmaması anlamına geldiğini sözlerine eklemişti.
“ENDİŞEMİ BİLDİRDİM AMA GERİ DÖNÜŞ ALAMADIM”
Güney Carolina’da çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra, yeni uçakların montaj sürecinin aceleye getirildiği ve güvenliğin tehlikeye atılmasından endişe duymaya başladığını, ancak şirketin bunu reddettiğini ifade etmişti. Bazı durumlarda üretim hattındaki gecikmeleri engellemek için kalitesiz parçaların hurda kutularından çıkarılarak uçaklara takıldığını söylemişti. Barnett, yöneticilere söz konusu endişelerini bildirdiğini ancak herhangi bir geri dönüş alamadığını bildirmişti.